//-->

Forum

=> Daha kayıt olmadın mı?

Alternatif(eski) forum adresi http://erasmusedu.forumotion.com/forum.htm Foruma üye olmanız dileği ile...

Forum - Erasmus İspanya

Burdasın:
Forum => ErasmusEdu Ülkeler => Erasmus İspanya

<-Geri

 1 

Devam->


GuBee
(şimdiye kadar 12 posta)
05.04.2009 06:22 (UTC)[alıntı yap]
İspanyada kiralık oda,ev,bisiklet ne arasan bu aadresde şehrini ve ne aradığını seç .Hepsi bu kadar.

http://www.loquo.com/en_us
GuBee
(şimdiye kadar 12 posta)
05.04.2009 06:24 (UTC)[alıntı yap]
Erasmus Hikayesi...



Hayatım hiç beklenmedik bir hızla gelişti. Hayal mi gerçek mi anlamadan elimde İspanya bileti İstanbul Atatürk Havalimanında uçak beklerken buldum kendimi bir anda.. . Tabi ilk defa uçağa binecek olmanın verdiği heyecan da vardı üzerimde... Uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra İspanya Barcelona havalimanına iniyorum. Önce dört saatlik bir bekleyişin ardından Valencia uçağına biniyorum ve nihayet geliyorum ama bir yandan da ne yapacağımı düşünüyorum. ..Acaba diyorum beni karşılayan olur mu diye ama kimseyi göremiyorum... Bildiğim tek şey kalacağım yerin adresi. Bir taksi buluyorum. Elimdeki adresi uzatıyorum. Kalacağım yere saat 01:00 de varıyorum. Yorgunluktan adım bile atacak durumda değilim. Zar zor anlaşıyoruz pansiyon sahibiyle. Çünkü o İngilizce bilmiyor ben de İspanyolca. Güzel bir uykudan sonra üniversiteyi aramaya başlıyorum hiç bilmediğim ve kimsenin İngilizce bilmediği bir yerde.. Biraz aradıktan sonra buluyorum ama üniversitenin dört tane kampüsü varmış. Ben nereden bileyim? Elimde bir kağıt öğrencilere soruyorum okulu, ama nedense kimse bilmiyor. Zaten İngilizce bilmiyorlar (tabii bilenler de var). Kendime, acaba ben yanlış yere mi geldim diyorum, nihayet aramaktan pes edince kendi üniversitemin Erasmus koordinatörünü (Emine hanım’ı arıyorum okulu bulamadım diye..



Simdi bu duruma gülüyorum. Neden aramışım ki? Uzaktan beri benim için ne yapabilirdi ki? J Neyse, nihayet İngilizce bilen birini buluyorum ve ondan yardım istiyorum. O da beni Erasmus ofisine götürüyor. Elime bir kaç bir şeyler tutuşturup merkezde olan kampüse gitmemi söylüyorlar. Otuz dakikalık bir yürüyüşten sonra orayı da buluyorum. Bana bugün git yarın gel diyorlar. Zaten çeşitli nedenlerden dolayı (vize problemi, kar tatili, kendi okulumun geç bitmesi...) geç gelmiştim buraya....Üniversiteye tekrar gidiyorum ve ders kaydımı yapıyorlar. Daha derslere başlamadan tatil oluyor. Valencia'nın yerel bir festivali (“fallas” dedikleri) varmış. O yüzden tatil olacakmış. Hem benim için de daha iyi diyerek etrafı gezme ve tanıma fırsatı buluyorum. Gerçekten harika bir şehir Valencia. Akdeniz kıyısında, sıcak, ilginç bir yer..Etrafta portakal ağaçlarının olduğu, sıcak Akdeniz insanin yaşadığı; is adamlarının şehri olarak tanınan, aslında bir turizm kenti olan bir merkez. Festivalse çok ilginç görüntülerin oluştuğu, havai fişeklerin renk kattığı, yerli halkın kendilerine has elbiselerle dolaştığı günler geceler boyunca süren bir şenlik...(okumaya mı geldik tatile mi ...?J) Nihayet okula başlıyorum bir haftanın sonunda ilk ders “tarım politikası” ve ilk ödevim olarak hoca bana Türk tarım politikası hakkında bir ödev veriyor. Ben şaşkınım. Daha ilk dersten böyleyse günlerin zor geçeceği belli oluyor diyorum içimden. Neyse, pek beklediğim gibi gelmese de alışıyorum... Çok fazla dil bilmediğimden dolayı, dil problemi yaşıyorum tâbii ama insanlarla bir şekilde anlaşıyorum. En büyük hatayı da Türkçe düşünerek yapıyorum. Yavaş yavaş İngilizce yaşamaya da başlıyorum. Bir yandan da ufak tefek İspanyolca kelimeler öğreniyorum. Bu arada da birçok arkadaşım oluyor. Her ülkeden (İtalyan, Çek, Belçikalı, Alman, Polonyalı, Hırvat, Hollandalı, Kolombiyalı, Senegal ve tabi İspanyol). Tabi her yerde olduğu gibi, burada da Türkler var onlarla da arkadaş oluyorum. Tam okula alışmaya başlıyorum derken yine bir tatille karsılaşıyorum (Paskalya Bayramı. Çok uzun bir süre okul olmadığını öğrenince Polonyalı arkadaşlarımla bisiklet kiralayıp bir tura çıkıyoruz. Geceleri dağda bir kalenin içine kamp kuruyuz ve ilk geceyi orada geçiriyoruz ve yola devam ediyoruz. İkinci gece hiç hesapta olmayan bir yağmurla uyanıyoruz, biraz ıslanıyoruz. Bir haftalık bisiklet turundan sonra eve dönüyoruz. Bu arada ben geç geldiğim için işlenen konulara göz gezdiriyorum. Okulun açılmasına daha çok var. Bir ay gibi bir süre tatil olduğundan, beklemekle geçiyor zaman. Okul açılıyor. Bir cuma günü hoca pazartesi günü sınav yapacağını söyleyince ikinci bir şokla karşılaşıyorum. Daha okula üç hafta gitmişken ve ders hakkında hiç bir şey bilmiyorken sınav olacağımı öğrenince gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum. Elimde ders notları gece gündüz çalışıyordum ve sınav zamanı elimden gelenin en iyisini yaptığımı umuyorum. Daha sonucu bilmiyorum.



Hocamız bir arkadaşının evine yemeğe götürüyor bizi. Herkes burada. Güzel bir yemekten sonra muhabbete dalıyoruz. İnsanlar dağıldıktan sonra bizde arkadaşlarla sahile doğru yürüyoruz. Her şey güzel giderken talihsiz bir olayla karsılaşıyorum. İçlerinden biri bana sen nerelisin diye soruyor. Türküm deyince hiç ummadığım bir cevap “sen teröristsin dikkatli ol”. Ne yapacağımı bilemeden ve moralim bozularak oradan ayrılıyorum.



O olaydan sonra daha fazla dikkat ediyorum çevreme. Bir Avrupalının gözünden Türklere nasıl baktıklarını daha iyi anlıyorsunuz.. Şehir merkezinde gezerken gördüklerim de bunları gayet iyi kanıtlıyor. Buranın ünlü alış veriş merkezlerinin birinde elime geçen Türkiye ile alâkalı bir turist rehberini incelerken şaşırıyorum gördüklerim karşısında...Çarşaflı kadınlar, eski arabalarla dolu İstanbul caddeleri, yani anlayacağınız eski tip, modern olmayan bir görüntü...



İyi insanlarla da karsılaşmadım değil. Türkiye ye gelip gören insanlardan bir hayli övgü duymadım da değil yani. Ülkemiz hakkında onların söyledikleri güzel sözleri dinleyince milli duygularınız kabarmıyor değil hani... Her yerde olduğu gibi iyi insanlar da var kötü insanlar da (kötü demek istemiyorum aslında da-tanımlayacak başka bir şey gelmiyor aklıma-).



Herkesin merak ettiği mali kısmı var bir de bu isin. Bu program çerçevesinde hibe alıyorsunuz. Ben giderken aylık 400 € dan hesaplan bir hibenin toplam %80’ine denk gelen 1920 € aldım. Bu açıdan burası çok pahalı bir ülke. Aldığınız burstan fazlasını katmak zorundasınız. Bir şeyleri de unutmamak gerekiyor. Hiçbir şey hesapladığınız gibi gitmiyor. Her an hiç hesapta olmayan masraflar çıkıyor karşınıza. Her şeyi hesaplasanız bile belli bir miktar paranızın kösede olması gerekiyor..



Derslere gelince hiç alışık olmadığımız bir sistemde yürüyor. Saatler süren lâboratuarlar, yazılması gereken raporlar, hazırlanması gereken projeler bazıları aylar sürüyor, beş saat süren sınavlar, her şeyden önemlisi de grup çalışmaları... Son derece titiz çalışma isteyen bir üniversitede okuyorum. Burada kazandığım en büyük şey ise kendime olan güvenim.



Daha unutup yazamadığım nice anîm var aslında. En önemlisi eve dönüş yolu var. Yeni maceralar beni bekliyor. Bütün Erasmus öğrencilerine başarılar diliyorum. Kendinize güvenin...



Mehmet ÇAYLI

26.05.2006

Valencia Polytechnic University


http://www2.omu.edu.tr/erasmus/erasmus_hikayesi.asp



Bütün konular: 11
Bütün postalar: 12
Bütün kullanıcılar: 10
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
bugün 5 ziyaretçi
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol